Aydoğan ; Günümüzde medya, sadece haber alma aracı olmanın çok ötesinde bir güce sahip. Özellikle sosyal medya mecralarının hayatımızda kapladığı yer her geçen gün artarken, bu alanlarda yaşanan denetimsizlik toplumun hem bireysel hem de toplumsal sağlığını tehdit eder hale geldi. Bu sebeple, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yetki alanlarının genişletilmesi artık sadece bir ihtiyaç değil, adeta bir zorunluluktur.

Geleneksel medyada yaşanan dezenformasyonlar, sosyal medyada karşımıza çıkan yalan haberler, iftiralar, kişilik haklarına yönelik saldırılar… Hepsi birer toplumsal yaraya dönüştü. Kasıtlı karalama kampanyalarıyla hedef gösterilen insanlar, gazetecilik kisvesi altında yapılan itibar suikastları ve halkı kutuplaştırmaya yönelik nefret dili, artık tahammül sınırlarını zorluyor.

Bu noktada RTÜK’ün sadece televizyon ve radyo yayınlarını değil, dijital medyayı da kapsayacak şekilde yetkilendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü artık medya sadece televizyondan ibaret değil; YouTube yayınları, podcast’ler, dijital haber portalları ve en önemlisi sosyal medya, bireylerin en çok zaman geçirdiği, en çok etkilendiği alanlar.

Elbette ifade özgürlüğü demokrasinin temel taşlarından biridir. Ancak ifade özgürlüğü, başkalarının haklarını gasp etme özgürlüğü değildir. Dijital mecralarda sürekli olarak maruz kaldığımız ısrarlı takip, dijital mobbing ve itibarsızlaştırma girişimleri, bireylerin psikolojik ve sosyal hayatını ciddi biçimde zedelemektedir. Bu durum karşısında yalnızca bireysel şikayet yollarıyla değil, kurumsal denetim mekanizmalarıyla mücadele edilmelidir.

RTÜK, yıllardır televizyon ve radyolar üzerinde düzenleyici bir otorite olarak önemli görevler üstlendi. Şimdi aynı sorumluluğu dijital dünya için de alma zamanı geldi. Yasal altyapının güçlendirilmesi, etik yayıncılık ilkelerinin dijital medyada da geçerli kılınması, sorumsuz içerik üreticilerine karşı yaptırımların uygulanması hem birey hakları hem de toplumsal huzur için elzemdir.

Kısacası, çağ değişti. Medya değişti. Tehditler değişti. Öyleyse denetim mekanizmaları da değişmeli. RTÜK’ün yetkilerinin genişletilmesi, özgürlüğün değil; kaosun sınırlandırılmasıdır.